13 Aralık 2019 Cuma

Kızgın Otobüs Şoförlerinin Taşıdığı Arzu Nesnesi Yaşlı Teyzeler


Zaten on dakikada bir yeni bir intihar yöntemi düşünüyorum, bir de şoför aynadan yüzüme sinirli sinirli bakıp arkalara doğru ilerleyelim diye bağırıyor. Arkalara doğru ilerlemediğim için hiç sevmiyor beni. O anda arkalara doğru ilerlemediğim için bana o kadar kızgın ki, arkalara doğru bir ilerlesem otobüsteki herkes sonsuz bir huzura erecek, o otobüsün içindekiler olarak sonsuza dek refah içinde yaşayacağız. Bir daha dert yüzü görmeyeceğiz. Sadece mutluluktan akacak gözyaşlarımız. Elinde taşıdığı sazıyla, bindiğinden beri “ben birazdan ineceğim” diye bağıran yaşlı teyze bir anda gençleşecek. Girdiği her ortamda dikkatleri üzerine çeken, delirtici ve diri yıllarına geri dönecek. Yaşlı ve saz taşıyan bir kadın olarak bindiği otobüsten 26 yaşında bir arzu nesnesi olarak inip; siyah file çoraplarıyla Kadıköy’de tekila shotlar atacak. Bindiği andan ineceği ana kadar “ben birazdan ineceğim” diye bağıran yaşlı teyze olmaktan sonsuza kadar kurtulacak ve bir daha hiç yaşlanmayacak.


Gerçekten de dediğini yapıp birazdan indi. Ben arkalara doğru ilerlemediğim için hala sazlı ve yaşlıydı. Hepimiz birazdan inecektik o otobüsten ama sadece o bağırmayı tercih etmişti. Bu yaptığı tamamen yaşlı bencilliğiydi. İnmeyi planladığı durakta otobüsten inememekten ölesiye korkuyordu ve bu korkuya hepimizin tanık olmasını istiyordu. Aslında herkesin ve bizim de bildiğimiz şeyleri sesli bir şekilde söylememize gerek yoktur. Durakta otobüs beklerken etrafımızdaki tanımadığımız insanlara, “ben birazdan otobüse bineceğim” şeklinde bir bilgilendirme yapmamız yersizdir mesela.


Ne diyordum, hayatımızın geri kalanını huzur içinde yaşamamızın önündeki tek engel benim arkalara doğru ilerlemememdi o esnada. Otobüsün sürücüsü benim mevcut konumumdan son derece rahatsızdı ve bunu ayna aracılığıyla her fırsatta dile getirmeye devam ediyordu. Bir de bunu, son derece agresif bir alt metin barındıran ama kimsenin o agresif alt metni ispat edemeyeceği “ilerleyelim” kalıbını kullanarak yapıyordu. Bilen bilir, reklamcılar kesin bilir, bu pasif agresiflerin “biz” kalıbıdır. Çok kızgın ve kavga etmeye son derece yakın bir ruh halinin habercisidir ama sorarlarsa “ben düzgünce uyardım” diyebilir. Bu kalıp ile kurulan cümlenin yöneltildiği kişi tehdit edildiğini anlar ama hiçbir şey yapamaz, ispat edemez çünkü. Kibarca söylüyorum ama saçını başını skmeme 40 saniye kaldı anlamına gelen “yapalım, edelim” kullanımındaki tehdit unsurunu anlayabilecek süredir reklam sektöründeyiz biz şoför efendi. Senin canın pasif agresyonla elde edilmiş minik zaferler okşamak istiyor diye ben arkalara doğru ilerlemeyeceğim. Çünkü arkalara doğru ilerlemesem de olur aslında. Otobüs pek kalabalık sayılmazdı. Hatta boş koltuklar bile vardı. Ben arkalara doğru ilerlemesem kimse mağdur olmazdı ben arkalara doğru ilerlemediğim için. Zaten neden herkesin içinde ağzından tükürük kaçmaları yaşayacak derecede seslenecek kadar istiyordu arkalara doğru ilerlememi, bilmiyorum. Belki de bu konuya takıntılıydı, otobüsün içinde hepimizin belli bir düzende durmamızı istiyordu. Belki de isteğini dinleyip en arkaya doğru yürüsem, çok gittin biraz da ortalara gel diye bağıracaktı. Onun oyuncağı olmamaya kararlıydım. Aynadaki sinirli bakışlarına mimiksiz bir karşı bakış atarak yanıt verdim, hemen akabinde de kitabımı okumaya devam ettim.

Şimdi, ben yerimden hiç kıpırdamayacağım ve sen beni Etiler’e bırakacaksın.