-Bence hemen yatmaz. Dün izlerken uyuya kaldığı filmi açar kesin. Oradaki adamı çok seviyo.
+Doğru.
-İşte yaklaşıyo. Açacak sanırım... Vazgeçti önce duşa gircek.
+Konuşmuyo bugün hiç kendi kendine. Bi' terslik var zaar.
-İşten gelince ilk 1 saat kendine gelemiyo, bilmiyo musun huyunu sanki...
+Uykusu kaçınca gece gelir söylenir bi ton.
-Ben seviyorum bu kızı ya...
+Nesini seviyosun ya hala?
-Ne biliyim... Uzun uzun beni izlediği anlar heycanlandırıyo beni...
+Haydaa
-Bazen sanki beni anlıyormuş gibi bakıyor gözlerime...
+Buzluğuna mı?
-Gözlerime...
+Tamam işte buzluğuna.
-Dur dur duştan çıktı. Şimdi çıplak çıplak gelip beni izleyecek yine bi' saat. Geliyo. Geli..
+Eve gelirken bi'şey almamış ki oğlum, yine senin suçunmuş gibi azar işitceksin.
-Yok geçen haftadan kalma köfteler var gözlerimde, onları bulunca sinirlenmez.
+Buzluğunda yani?
-Gözlerimde.
+Heh buyur geldi işte çıplak çıplak. Tövbe tövbee... Ben bakmıyorum size hadi.. Hadi hadi..
-Yaaaaaaaa :) ay ahahahahahaha ahahahaha her yerimi yokluyo yine eheheh ahahah yok yok meyve yok bakma hiç oraya boşuna ahahaha gıdıklanıyorum... Gözlerime bak gözlerime...
-Bakmadan kapattı gitti :(
+Ben diyorum panpa bi terslik var bu akşam bunda.
-Işıkları da kapattı :(
+Uyuyalım hadi o zaman.
-Sen uyu.. Ben biraz ses çıkarcam, gelip gözlerime bakar belki...
+Anla artık olum, sen buzdolabısın, o insan, bunları daha önce kaldığın evde de yaşamıştın... Duygularını karıştırma iş hayatına... Hem aramızda kalsın, şu mikrodalga fırın seni kesiyo bütün gün. Ayıksss...
-Hadi be? Valla mı? Açıkçası Ayça'dan biraz sıkılmıştım zaten.. Yani alışkanlığa dönmüştü artık. Sonumuz yoktu zaten bizim...
+Ya uyu hadi ruh hastası..
Size de eve girdiğinizde, tüm eşyalar bütün gün birbiriyle konuşuyormuş da siz gelince susmuşlar gibi geliyor mu?
Ben özellikle çamaşır makinesi ve buzdolabından çok kıllanıyorum. Yerlerini değiştireceğim onların.
Sevgilerimlen,
Ayça Çalkoparan
Ayçal da derler.
-İşten gelince ilk 1 saat kendine gelemiyo, bilmiyo musun huyunu sanki...
+Uykusu kaçınca gece gelir söylenir bi ton.
-Ben seviyorum bu kızı ya...
+Nesini seviyosun ya hala?
-Ne biliyim... Uzun uzun beni izlediği anlar heycanlandırıyo beni...
+Haydaa
-Bazen sanki beni anlıyormuş gibi bakıyor gözlerime...
+Buzluğuna mı?
-Gözlerime...
+Tamam işte buzluğuna.
-Dur dur duştan çıktı. Şimdi çıplak çıplak gelip beni izleyecek yine bi' saat. Geliyo. Geli..
+Eve gelirken bi'şey almamış ki oğlum, yine senin suçunmuş gibi azar işitceksin.
-Yok geçen haftadan kalma köfteler var gözlerimde, onları bulunca sinirlenmez.
+Buzluğunda yani?
-Gözlerimde.
+Heh buyur geldi işte çıplak çıplak. Tövbe tövbee... Ben bakmıyorum size hadi.. Hadi hadi..
-Yaaaaaaaa :) ay ahahahahahaha ahahahaha her yerimi yokluyo yine eheheh ahahah yok yok meyve yok bakma hiç oraya boşuna ahahaha gıdıklanıyorum... Gözlerime bak gözlerime...
-Bakmadan kapattı gitti :(
+Ben diyorum panpa bi terslik var bu akşam bunda.
-Işıkları da kapattı :(
+Uyuyalım hadi o zaman.
-Sen uyu.. Ben biraz ses çıkarcam, gelip gözlerime bakar belki...
+Anla artık olum, sen buzdolabısın, o insan, bunları daha önce kaldığın evde de yaşamıştın... Duygularını karıştırma iş hayatına... Hem aramızda kalsın, şu mikrodalga fırın seni kesiyo bütün gün. Ayıksss...
-Hadi be? Valla mı? Açıkçası Ayça'dan biraz sıkılmıştım zaten.. Yani alışkanlığa dönmüştü artık. Sonumuz yoktu zaten bizim...
+Ya uyu hadi ruh hastası..
Size de eve girdiğinizde, tüm eşyalar bütün gün birbiriyle konuşuyormuş da siz gelince susmuşlar gibi geliyor mu?
Ben özellikle çamaşır makinesi ve buzdolabından çok kıllanıyorum. Yerlerini değiştireceğim onların.
Sevgilerimlen,
Ayça Çalkoparan
Ayçal da derler.
